100 soruda doğum gibi hayatımızda çok önemli bir konuya giriş yaptık. Okuyucular için bu sadece bir başlangıç. Bu yola baş koymamın genetik bir sebebi olduğunu düşündüğüm ebe annem, ebe teyzem, ebe anneannem, onun annesine ve ailemin tüm bireylerine tek tek teşekkür ederim. Ama galiba teşekkürün en özelini bana varoluşları esnasında yanlarında olma onurunu veren binlerce bebeğime borçluyum. Çünkü ben doğuma inandığım kadar BEBEKLERİN SEÇİM HAKKINA da tüm yüreğimle inanıyorum.
Hem anneler hem de sağlık çalışanları, bedene, rahme, bebeğe ve doğumun kendisine güvenmeye başladığında, aslında doğumda çok daha az sorun yaşandığının farkına varacaklardır. Çünkü doğumun kendisi doğal, fizyolojik, sağlıklı ve güvenilir bir eylemdir. Burada fark ettiğiniz gibi sihirli kelime “güven”dir.
Hayalim, yakın bir gelecekte doğumla ilgili çalışan herkesin (doktor, ebe, hemşire, doğuma hazırlık eğitmeni, doula, doğum psikoloğu) ailelerle birlikte el ele vererek sorumluluğu paylaşmaları ve kaybedilen hem doğuma hem de birbirine güvenin yeniden kazandırılmasıdır. Güven olmadan anlattıklarımızın hiçbirini uygulamak mümkün olmayacaktır.
Ve son olarak Keşkesiz Doğum’ların her annenin, her babanın, her bebeğin, her doğuma şahit olan ve hizmet veren doğum ekiplerinin hakkı olduğunu düşünüyorum. Bunu gerçekleştirebilmek için doğuma hizmet eden ve hizmet alan herkesin doğum için el ele verme zamanıdır.
Tüm bunlara ulaşmama ve sizlerle paylaşmama vesile olan başta annem olmak üzere tüm aileme, bugüne kadar birlikte çalıştığım ebelere ve bana güvenerek doğumlarında şahit olma fırsatı veren ailelere teşekkür ederim.
Keşkesiz doğumlar, keşkesiz bir geleceğin ilk adımı olacaktır.